Uzun bir geçmişe sahip olan insanlık ne yazık ki her çağda güzelliklerin yanında huzursuzluk oluşturacak ortamlar ve olaylara şahit olmuştur. İnsanlık tarihinin en değişmez olan öğeleri duygu ve düşüncelerdir ve hayatın son bulacağı ana dek devam edecek bir döngüdür bunlar. Peki kıramaz mı bu döngüyü bireyler ve tekrar tekrar hayatımıza süregelen davranışların sonucunda oluşacak negatif olayları yok edemez miyiz? Elbette ki cevabım kocaman bir hayır olacaktır. Çünkü insan denilen varlık ying-yang, eril- dişil pozitif ve negatif olmak üzere aslında bir bütündür. Her şey hem iyi hem kötü hem güzel hem çirkin hem negatif aynı zamanda da pozitiftir yani dengededir. Eğer dengenin eşit olmadığını gözlemlersek görürüz ki dengeye gelebilmek adına tekrar eşit seviyeye gelmek durumunda olacak bu tüm saydıklarımız.
İnsan demek duyguları ve düşünceleri ile var olan, kimi zaman iyi ruh halinde kimi zaman yorgun bir haldedir. Her zaman pozitif olmak yorucudur ve insanlığa aykırı bir tutumdur eğer sürekli pozitif ruh halindeysek yine negatifi çekecek ve dengeye gelmek durumunda kalacağız. İnsan olmak olmalılar ile değil yaparım ve yapacağım demekle doğru bir hal alır.
Gerçekleri görerek hayal dünyasından çıkıp olanı olduğu haliyle kabul ederek başlar. İnsan kendisini olmadığı bir hale getirmeye çalıştığı vakit kendisi ile çatışır. Böyle yapmalıyım ben de bunu düşünmeli ve öyle yaşamalıyım dedikçe kendisini olmadığı gerçek dışı bir hale getirir. Bu da ruhsal olumsuz olaylara çekilmeye sebeptir. Hayatta bir akış vardır ve olaylara duygu yükledikçe gerçekleri göremeyiz.
Elbette hayal kuracağız elbette hedeflerimiz olacak ve olmalıdır da lakin gerçek benliğimizin sesini dinleyerek kendimizi kucaklayarak. İyi kötü demeden olanı sevgiyle kabul ederek gerçek hayat amacımıza yönelik hedefler belirleyerek gerçek benliğimize sahip çıkabiliriz.
Boş insanlar diğer insanları çekiştirir. O böyle, diğeri şöyle o bunu dedi o bunu dedi diye vakit kaybedenler değil gerçek idrak sahibi ve hedefleri olan insanlar gerçek anlamda kazanacaktır. Çünkü mantık idraki ile kendini tanıyan ne istediğini bilen ve başkaları ile derdi olmayan insanın odağı kendisinde olabilir ancak.
İnsan dediğin gölge yanları ile ve temiz niyetleri ile barışık olan ne istediğini bilip hedefine doğru dümdüz sağlam adımlar ile yürüyebilen cesur insandır. Nasıl hedefime daha yakın olabilirim bunun için neler mümkün diye düşünen ve kendisi ile yalnız kalabilen beyni, boş sabotajcı seslerden uzak olan ve kimseyi yadırgamadan sadece odağı kendisinde ve anda kalabilen kişilere başarı ve huzur nasip olabilir. Sürekli olumsuzluklar dehlizine kapılan sığ düşünceler ardından kendi hatalarını ört bas edebilmek adına başkaları ile uğraşan kişiler insanlıktan nasibini alamamış ve kendisini ne yazık ki tanıyamamış enerjisi kirlenmiş kişilerdir. İnsan olmak denen olgu kendi benliğini bilen ve kusurlarını da bilip kendisini başkalarının hayatlarına karışarak mahvetmeyen bireylerdir. Kişi kavramından çıkıp bireyselleşmeyi başaran güçlü ve cesurlardır.
Hayatta başarılı olmak istiyorsanız lütfen odağınız başkalarının hayatı değil kendi özünüz ve başarılarınız olsun. Hayalinizi kurduğunuz bir hayat olsun o zaman frekansınız değişebilir ve kabul görürsünüz.
Saygı ve başarı ile dolu bir yaşam dilerim.