Çalışma hayatı bildiğiniz üzere hayatın akışı içerisinde bir mecburiyet gibi görülmektedir. İşimiz önemlidir ve başka bir işe girmekten de korkabiliriz.
Sırf konfor alanımız diye sevmediğimiz insanlarla muhatap olmak zorunda hissedebiliriz. Şimdilik para önemli sabrederim yeter ki aynı işte kalabileyim düşüncesi bizi sömürür. O nedenle niçin o iş yerinde olduğunuzu gözden geçirebilir ve sizi rahatsız eden durumu teşhis edebilirsiniz.
Çeşitli mesleklerde son zamanlarda da mobbinge maruz kalır birçoğu ve sesini çıkarırsa dışlanacağını ve sevilmeyeceği duygusuna da girebilir kişiler.
Sağlıklı bir hayatın temeli ruhumuzun iyi hissettiği bir mekanda güzel bir ortamda bulunmak ve kabul görmektir.
Bakalım aşağıda vereceğim maddelerden kaçı size uyuyor.
Çalışma Hayatındaki Fesat İnsanlara Karşı Tutumlarımız
Öncelikle fesat kavramının ne olduğunu bilmemiz ve olaya objektif yaklaşabilmemiz önemlidir.
Farz edin ki o kişi sizin tanımadığınız biri ve dışarıdan bakınca o insan hakkında tarafsız olarak ne söylersiniz? Ya da o kişi ile ilk karşılaşmada ne hissetmiştiniz? Genellikle hislerimiz bize doğruları fısıldar.
İş yerinde fesat insan sizi düşündüğünü söyleyip sizin hakkınızda negatif düşüncelerini tatlı tatlı söyleyecektir ancak ne kadar tatlı gibi gelse de hisleriniz sizi kötü hissediyorum duygusuna getirebilir. O anda size yöneltilen sözleri bir düşünün bakalım oradaki hissiniz size doğru sonucu gösterir.
İş yerinde maalesef zaman zaman baskı altında hissederiz ve ya başkaları bizi kendisi ile kıyaslayıp durur. Size emirler verir yahut kendi işini yapması gereken zamanda yapmadığı için sizden yardım bekler oysa siz de aynı koşullarda çalışmış ve yorulmuşsunuzdur üstelik kendi işiniz de aksayacaktır. Bu nedenle hayır demeniz kendinize yapacağınız en güzel hayırlı eylemdir.
“Aman arkadaşlığımız bozulmasın ne olacak o da benim işimi halleder”. dediğiniz zaman dengede misiniz ona bakalım.
Eğer içinizden gelip beklenti halinde değilseniz elbette sizden istendiği ölçüde yardımcı olacaksınız fakat “ben çok yaptım ama o bana hiç yardım etmiyor üstelik sürekli benden bunu yapmamı bekliyor ancak sessiz kalmak zorundayım yoksa yanlış anlaşılırım”, dediğiniz vakit çok net söyleyebiliriz ki evet yanlış anlaşılacaksınız.
Çünkü empati yapamayan biri sizi anlayamaz ve düşünmez. İşiniz olduğu halde “beraber şunu yapalım”. diye planlar yapıp sizi de zorluyor ise fikrinizi bile almıyor ise burada da bir alarm söz konusudur.
Bazen kendi sınırlarınızı çizemediğiniz için de çekim alanınıza bu tipte kişiler gelir aslında mesajları şudur: ” Artık gücünü eline al ve kendini sev bir de özgüven konusunda artık ipleri eline al”. der.
Kendinizi o kadar geliştirin ki kimsenin sevgisine muhtaç olmayasınız. Korktuklarınız siz bu enerjide olduğunuz sürece gerçek olacaktır bu nedenle hangi duyguda olduğunuzun farkında olun.
Kavga çıkaran ve sizi sürekli suçlayan iş arkadaşınız kendisindeki zayıflığı size yansıtıyor demektir kendi kusurlarını yok sayıp kendisini öne geçirmeye çalışıyordur.
Siz elinizden gelen gayreti gösterip çalışmaları düzenli olarak sürdürüp, işleri aksatmadıysanız kimsenin size hesap sorma hakkı yoktur.
Eğer sizi gerçekten seviyor ise iş arkadaşlarınız sizi eleştirmek yerine olumlu özelliklerize odaklanır ve siz hayır deseniz bile sizi anlamaya çalışırdı. Kendi merkezimizden ayrıldığımız sürece bu tarz deneyimleri tekrar tekrar yaşarız. Kendinize bir iyilik yapın ve gardınızı alın.
Duygusal zekanın geliştirilmesi ve doğru teknikler ile insanlara doğru şekilde kendinizi ifade edebilme durumuna gelir ve artık sınırları çizebilir vaziyette olursunuz.
✍️Sizi olduğunuz haliniz ile destekleyen insanların yaşamınıza akmasını dilerim.