Stres günümüzün en büyük yarası, en derin duyguların açığa çıkmasıdır. Günlük işlerimiz, gelecek kaygısı, geçmişten getirdiğimiz olumsuz düşünceler adeta üzerimizde bir ağırlık yapar ve ne yaparsak yapalım huzurlu hissedemeyiz.
İşe giderken trafiğin kalabalığı, kaba insanların zorba halleri, anlayışsız ve acımasız kişilerin davranışlarına maruz kalabiliriz.
İşleri zamanında yetiştirmeye çalışmak, çocukların eğitim hayatında motivasyonunu sağlamasına destek olamama kaygısı, parasal konular ve aile içi çatışmalar stresin oluşmasına zemin hazırlar. Bununla birlikte kaybetme korkusu, güvenli olmayan ortamlar bizi endişelendirebilir ve andan kopmamıza sebep olabilir.
Sağlıklı bir ruh hali için debelenir durururuz. Yaptığımız işler beğenilmedikçe içten içe yıpranır ve hüzünlere dalarız.
Nefes alacak gücümüz sabredecek dermanımız kalmayabilir.
Hayatın akışına bir türlü kendimizi bırakamaz bununla birlikte hep içten içe planlar yapar ya yapamazsam ya yaptıklarım beğenilmezse endişesi duyabiliriz.
Stres yaşıyorken bedenimiz alarm verir ve kalp atışlarımız hızlanır.
Stresi yenmek için neler yapılabilir?
Nefes bizim hayat kaynağımız nitekim doğru nefes alıyor muyuz? Derin ve yavaş nefes alıp vermek tüm hücrelerimize oksijen dağıtacağından dolayı vücudumuzdaki hem toksinlerin atılımını sağlamış olacak hem de sakinleşmenin en önemli kuralını uygulamış olacağız.
💠 “Şuan bir duygu yaşıyorum bu duygumu tetikleyen olay nedir? ” diye sorup onu bulduktan sonra duyguyu kabule geçmek hemen etrafta bulunan objeleri saymak işinize yarar.
💠 “Yaşadığım bu durum geçici o nedenle sakinim, akışta ve andayım. ” diyoruz.
💠Stresli ortamlardan olabildiğince uzak durmalı ve bize iyi gelen insanlar ile mekanlarda bulunmaya gayret etmeliyiz.
💠Kendimize iyi gelecek aktivite ve ya hobiler bulup anın tadını çıkarabiliriz.