Kurban Psikolojisi

Kurban psikolojisi nedir?
🌿”Eğer zengin bir ailede olsaydım çok daha başarılı olurdum, ailem bana yol gösterseydi daha fazla şey öğrenirdim. Ne yaparsam yapayım başarılı olamıyorum. Kimse zaten beni sevmiyor, kimse bana değer vermiyor. İnsanlar kolay yoldan para kazanmıyor ben mutluluğa layık değilim. Eğer eşim beni destekleseydi ve beni sevseydi o zaman daha mutlu olurdum. İş yerinde o kişi yüzünden yükselemedim. Herkes yoluma taş koyuyor. Çok yoruldum bu hayat çok kötü, bütün insanlar kötü, beni anlasalardı o zaman ben de onlarla bağımı güçlendirirdim. Hep olumsuz olaylar başıma geliyor. ” Bu sözler tanıdık geldi mi değerli okurlar? Çocukluktan bu yana içinde bir sıkışmışlık hali, değersizlik ve hak etmediğini düşünme hali olan kişilerin yaşamları boyunca dillendirdikleri ve kendini gerçekleştiren kehanetin örneklerini gösteren davranışlar devamlıdır.

Herkes sanki kurban psikolojisindeki kişiye karşı bir olup, her daim o kişi ile çatışma halindedir adeta . Aslında bu bir nevi kişinin kendisini sabote etmenin versiyonudur.

Her zaman kendini yetersiz ve mutsuz hissetmeye yol açan davranışlar sergileyen kişiler bunun kurban psikolojisi olduğunun farkında bile olmadan hayatlarını devam ettiriyor olabilir. Bu oyundan çıkmadıkça olumsuz olaylar ile karşı karşıya kalınır. Hayat boyu ruhen ve bedenen yıpranmış kişiler olurlar.

Bu oyundan nasıl çıkılır?🎈
Çocukluk döneminde olumsuz sözcüklere maruz kalan ya da sevilmeyen değer verilmeyen kişilerde çok daha fazla ortaya çıkan bir durum olduğu için öncelikle bu olumsuz kayıtların bilincinde olunmalı eğer çok derin depresyon hallerine geldiyse kişiler mutlaka bir uzmandan yardım almalıdır.

Bunun yanı sıra farkındalığı arttırmak adına kendisine mutlaka güçlü telkinler vermelidir. Olay yorum ve sonuç değerlendirilmesi bu noktada çok işe yaramaktadır.

Bilmeliyiz ki biz kendi kendimize yardım etmeden ve kendimize yardım etmeye istekli olmadan kimse bize yardım edemez.

Değerli olup olmadığımızı başkaları belirliyorsa bu kocaman ilizyonun içinde kaybolur dururuz. İçimizde kaos dolu etiketleri benimsediğimiz ve kabule geçtiğimiz sürece değerimizi başkaları belirleyecektir.

Öncelikle sabotajcı seslere kulak verip iç sesimiz bize hangi olumsuz cümleleri tekrar tekrar söylüyor onları bulmalıyız.

Eyleme geçmeden bir sonraki versiyonumuzu görmemiz mümkün olmaz. Kararlılık ile kendimizi sevmeli ve değerimizin ne kadar çok olduğunu hatırlatan eylemlerde bulunmalıyız.

Kendimiz için öz bakımımızı sürdürmeli ve nefes alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Eğer nefes problemlerimiz varsa bir uzman ile bunu görüşmeliyiz.

Öz sevgi ve öz şefkat adına ne yapılması gerekiyorsa onun için çaba göstermeliyiz. Olumlu telkinler ile nasıl hissetmek istiyorsak o istekleri tekrar tekrar söylemeliyiz.

Aynanın karşısına geçip ne kadar güzel ve kıymetli olduğumuzu söyleyerek işe koyulabiliriz. Hatırlayalım ki biz kendimize değersiz gözüyle baktığımız her an bize aynalık edecek kişiler olacaktır. Kendi özümüzde başarılarımız ve yaptığımız muhteşem yanlarımıza odaklanabiliriz.

☘️”Kendi ışığıma sahip çıkıyor kendimi ben onaylıyor ve ben seviyorum. Bütün güzelliklere layığım. İyi ki Varım!” demekle başlar güzel şeyler.

🌸Güzelliklere kucak açacağınız nice günlere…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir